2024 yılı, Türkiye’de olağanüstü hava koşullarıyla göze çarptı. Yıl boyunca sıcaklıkların mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi, rekor seviyelerde ısı artışlarına yol açtı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre, son 53 yılın en sıcak ocak, nisan, haziran ve temmuz ayları Türkiye’de kaydedildi. Ekim ayında ise yağış miktarının normale göre yüzde 46 oranında azaldığı belirtildi. Bu iklim değişikliği, sadece ülke genelinde değil, özellikle bazı illerde çok daha belirgin hale geldi.
ŞANLIURFA EN ÇOK ETKİLENEN İLLERİN BAŞINDA
Şanlıurfa, bu ekstrem hava koşullarından en çok etkilenen illerin başında yer aldı. 2024’ün son çeyreğinde, bir önceki yıla kıyasla bölgede ciddi bir yağış eksikliği gözlemlendi. 2025 yılına girerken, bu durum kuraklık sorununu derinleştirdi. Kış mevsimine girilmiş olmasına rağmen, sıcaklıklar hala mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, yağışlar neredeyse hiç görülmedi. Bu durum, Şanlıurfa ve çevresindeki vatandaşları ciddi bir su sıkıntısı riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
ŞANLIURFA SUSUZ MU KALACAK?
Yağışların yetersizliği, tarıma dayalı geçim kaynakları ve su temini açısından endişeleri arttırıyor. Vatandaşlar, su kaynaklarının hızla tükenmesinden ve su krizine yol açacak gelişmelerden kaygılı. Bu, bölgedeki tarım alanlarında verim kaybına neden olurken, sulama ihtiyacı da giderek artıyor. Hava koşullarındaki ekstrem değişiklikler, özellikle kırsal kesimdeki yaşamı daha da zorlaştırıyor. Kuraklık sorununun devam etmesi, gelecekte çok daha büyük bir su krizine neden olabileceği endişesini doğuruyor.
SON DURUM NE?
Atatürk Barajı, bölgedeki önemli su kaynaklarından biri olup, şu anki doluluk oranı yüzde 52 seviyelerinde. Geçtiğimiz günlerde Gazete İpekyol’a konuşan Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, bu seviyenin şu an için kabul edilebilir olduğunu, ancak kuraklığın devam etmesi nedeniyle su seviyelerinin daha da düşmemesi için önlemler alınması gerektiğini belirtti.