ŞANLIURFA- Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkan Vekili Yakup Bedlek, 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremde yıkılan İSİAS Otel davasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Toplantıya Başkan adayı Müslüm Akkay ve oda üyeleri de katıldı.
Bedlek, açıklamasında bilirkişi raporlarına dikkat çekerek İSİAS Otel’in yapımındaki kusurları vurguladı.
Bedlek, “Binanın depremin şiddetinden değil, yapımındaki kusurlardan dolayı yıkıldığı açıkça görülmektedir. Bu kusurlar, insan hayatını hiçe sayan bilinçli ihmaller zinciridir” dedi.
BEDLEK: BU SORUMSUZLUK, BİR HATA VEYA İHMAL OLMANIN ÇOK ÖTESİNDEDİR
Şanlıurfa Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkan Vekili Yakup Bedlek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
6 Şubat 2023 tarihinde İSİAS Otel’de 72 canın hayatını kaybetmesine yol açan depremin ardından, davanın geldiği noktayı değerlendirmek ve kamuoyunu bilgilendirmek üzere toplandık.
Bu gün burada yapacağımız basın toplantısının yanı sıra Türkiye Rehberler Odaları ve Rehberler için Adalet Platformu olarak Ankara, Çanakkale, Adana, Urfa, Hatay, Nevşehir, Marmaris ve Kuşadası’nda davamız hakkında basın açıklamaları yapılmaktadır. Aynı zamanda bu akşam Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği tarafından Kıbrıs Namık Kemal Meydanı’nda adalet için ses ver etkinliği gerçekleştirilecektir.
İlk günden bu yana binadaki kusurlar ile ilgili olarak dile getirdiğimiz her şey, yapılan incelemeler sonucunda bilirkişi raporlarıyla İSİAS Otel’in yapımında ve işletmesinde birçok kusur bulunduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bina yapımında kalitesiz beton kullanıldığı, Statik hesaplama yapılmadığı, Binanın 1998 deprem yönetmeliğine göre yapılmış olsaydı yıkılmayacağı, Konut olarak inşa edilen binaya otele çevrilirken gerekli güçlendirme çalışmaları yapılsaydı yıkılmayacağı, Yıkım sebeplerinden birinin kaçak kat olduğu, İlave asansör yapımı için perde beton kesildiği, Binanın depremin şiddetinden değil yapımındaki kusurlardan dolayı yıkıldığı, Bilirkişi raporlarında ortaya konulmuş olan kusurlardan sadece bir kısmıdır.
Otelin inşaatında yapılan hatalar, ihmaller ve denetimsizlik, konaklayanların can güvenliğini tehlikeye atmış ve bu ihmaller doğrudan 72 canın hayatına mal olmuştur. Deprem gerçeği ile iç içe olduğumuz ülkemizde ve riskli bölge olarak nitelendirilen bir bölgede bunulun otel binasını ele aldığımızda, işlenen bu suçlar doğrudan ve bilinçli olarak insan hayatını hiçe sayarak işlenmiştir.
GÖZLER 24 ARALIK’TAKİ DURUŞMADA
Depremin ardından canlarımız kum yığınına dönüşmüş ve hiçbir yaşam üçgeni bulunmayan enkazın altında nefessiz kalarak bir nevi işkenceye maruz kaldıkları noktada, bizler canlarımıza ulaşmanın bir kişiyi daha kurtarabilmenin umudu ve çaresizliği ile çırpınırken, enkaz alanına yardım getirmek yerine kasasına ulaşmak için gelen ve davamızın ilk duruşmasında ‘Ben oradaydım, çocuklarınız bina yıkıldığı için değil soğuktan öldü. Ben gittiğimde enkazdan çocuk sesleri geliyordu’ deme cüretinde bulunan Ahmet Bozkurt ve suç ortakları 24 Aralık’ta büyük olasılıklı bilinçli taksirle insan öldürme suçundan cezalandırılacaklar. Davanın 5. duruşmasında savcı tarafından verilen mütalaa, ne yazık ki yaşananları yeterince dikkate almamaktadır. Depremin üzerinden 22 ay geçmesine rağmen sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında hala iddianame hazırlanmamış olması ve dava açılması beklenmeksizin dosyanın apar topar kapatılma çabası da unutulmamalıdır. Yargılanan sanıkların bilinçli taksirle insan öldürme suçundan sürdürülen yargılama işlenen bu suçların tam anlamıyla karşılığı değildir. Bu kayıpların sorumluluğu sadece ihmal ve taksirle açıklanamaz. Otelin yapımında ve işletmesinde kasıtlı bir sorumsuzluk ve göz yumma hali olduğu açıkça ortadadır.
Bizler, rehberler için adalet platformu ve şampiyon melekleri yaşatma derneği adına, tüm suçluların davada olası kast ile insan öldürme suçundan cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Çünkü hayatını kaybeden rehberlerimizin ve şampiyon meleklerimizin ölümüne neden olan bu sorumsuzluk, bir hata veya ihmal olmanın çok ötesindedir.
Sorumluların olası kast ile insan öldürme suçundan yargılanmaları ve en ağır cezaları almaları, hem adaletin sağlanması hem de benzer trajedilerin önlenmesi için büyük bir önem taşımaktadır. Bu davanın, sadece bizim değil, tüm toplumun vicdanında bir karşılık bulması gerektiğini hatırlatıyoruz. Bu otelde çocuklar öldü, bu otelde gencecik hayatlar öldü, bu otelde suçsuzlar öldü, bu otelde ölenler rant uğruna öldü, bu otelle birlikte yüzlerce hayat yaşarken her gün ölmeye devam ediyor. Kaybettiklerimizin hatırası önünde bir kez daha haykırıyoruz: Bu acıyı, bu kaybı, bu ihmalleri unutturmayacağız. Adalet arayışımız bitmeyecek. Tüm sorumlular, suçlarının karşılığını alana kadar mücadelemiz devam edecektir. “