Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılışı nedeniyle Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene katıldı.
DSİ tarafından 77 şehirde yapımı tamamlanan eserlerin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sekizi baraj, 48'i gölet, biri yer altı barajı, 115'i sulama tesisi, 26'sı içme suyu tesisi, biri hidroelektrik santral ve 15 arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmeti ile 350'si taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam yatırım bedeli 98 milyar lira olan eserlerle 185 milyon metreküp hacminde su depolama kapasitesinin geliştirileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüz dünyasında suyun kullanım alanıyla birlikte stratejik öneminin de arttığını ifade ederek, "Bizim de tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörler başta olmak üzere artan su ihtiyacımız üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor" dedi.
"SU, AZALDIKÇA KIYMETİ DAHA DA ARTAN BİR KAYNAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaynakların bu denli sınırlı olmasının suyu hem son derece değerli hem de stratejik bir kaynak hâline getirdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat ülkemiz dâhil dünyanın birçok yerinde su, hâlâ sınırsız bir kaynak olarak algılanmaya devam ediyor. Bu tamamen yanlış, temelsiz ve tehlikeli bir bakış açısıdır. Tam aksine su, sınırsız olmak bir yana, gün geçtikçe tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme ve kentleşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla birlikte, hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditler de kullanılabilir temiz su kaynaklarının hızla erimesine yol açıyor.”
Doğadaki bozulmanın temel sebebinin, kaynakların hoyratça kullanılması, bilinçsizce tüketilmesi olduğunu ve bunun arkasında da insanın tabiatla kurduğu ilişkinin değişmesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkânlar değil, bizden sonra gelecek nesillere teslim edeceğimiz birer emanet olarak görmemiz gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, su güvencesinin aynı zamanda gıda güvenliği anlamına geldiğini belirterek "Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak, tutunacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektörü, suya en fazla ihtiyaç duyulan, suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar olarak tebarüz ediyor. Gıda güvenliğimizi sağlamak için su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmak, tasarruf etmek, bizim için ihtiyaçtan da öte zorunluluktur" diye konuştu.
“SU KAYNAKLARIMIZI KİRLETMEYİ, BU ÜLKEYE YAPILMIŞ EN BÜYÜK İHANETLERDEN BİRİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
Kamuoyundaki yaygın ve yerleşik kanaatin aksine Türkiye'nin su zengini olmadığını, su stresi yaşayan bir ülke olduğunu her fırsatta hatırlattığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bu yüzden boşa harcayacak, israf edecek, verimsiz kullanacak bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımızı kirletmeyi, bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz. Devlet olarak tüm kurumlarımızdan, tüm vatandaşlarımızdan bu hususta azami hassasiyet göstermelerini bekliyor, bunu arzu ediyoruz. Muhalefet partileri su kaynaklarımızın bilinçli kullanımı, ormanlarımızın korunması, deniz ve akarsularımızın temiz tutulması noktasında ihmalkâr davranıyor. Suyumuzun parmaklarımızın arasından akıp gitmesine hiçbir kardeşimizin izin vermeyeceğine inanıyorum. Bu vesileyle çiftçilerimizi, sanayicilerimizi ve tüm vatandaşlarımızı, Su Verimliliği Seferberliği'mize destek olmaya çağırıyor, suyun kadri kıymetini bilen tüm kardeşlerime de buradan tekrar teşekkür ediyorum.”