Diyanet İşleri Başkanlığı, 29 Kasım 2024 Cuma günü camilerde okunacak hutbenin konusunu "Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar" olarak belirledi.
Diyanet, hutbesinde, kumarın Yüce İslam dinince kesin olarak yasaklandığını hatırlatarak, kumarın bir kişinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazanç olduğunu belirtti. Kumarın, insanın akıl ve ruh sağlığını bozarak aile düzenini sarstığına, bencil ve menfaatçi insanların yetişmesine yol açtığına dikkat çekildi. Ayrıca, kumarın sevgi, kardeşlik ve dayanışma gibi duyguları yok edip, kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körüklediği ifade edildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı yayımladığı Cuma hutbesinin tamamında şu ifadelere yer verdi:
MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!
Yüce dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar; birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazançtır. Kumar; sevgi ve kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır.
AZİZ MÜMİNLER!
Yüce Rabbimiz, Mâide sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”[1] Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?”[2]
Değerli Müslümanlar!
İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır. Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.
KIYMETLİ MÜMİNLER!
İslam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez.
Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüğe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur.
AZİZ MÜSLÜMANLAR!
Kumar, hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. Kişi, kumarda kazanınca başkasını, kaybedince kendini zarara uğratmaktadır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç başlamamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kuralım. Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret gösterelim. Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük günahlara sebebiyet verdiğini asla unutmayalım.
DEĞERLİ MÜMİNLER!
Hutbenin önemli özelliklerinden biri de, hutbeyi dinlemek, anlatılan bilgileri cami dışındaki insanlarla da paylaşmaktır. Bu bilgileri ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla ve çevremizle paylaşmak, toplumsal huzurumuza katkı sağlayacaktır.
Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir...”[3]