Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, her yıl yaklaşık 17,9 milyon insan kalp hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalp krizinin önlenmesi ve erken belirtilerinin tanınması, bu ölümlerin büyük bir kısmını engelleyebilir.
Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar, kalp krizinden bir ay önce belirgin hale gelen bazı belirtilerin erken teşhis ile müdahale imkânı sunduğunu ortaya koyuyor. 2017 yılında yapılan bir çalışmada, kalp krizi geçiren kadınların yüzde 70'inin, krizden önceki bir ay içinde olağandışı yorgunluk hissettiği tespit edildi.
EN YAYGIN BELİRTİLER NELER?
Circulation dergisinde yayınlanan bir çalışmada ise kadınların yüzde 85-90’ının kriz öncesinde birden fazla belirti yaşadığı kaydedildi. Bu belirtiler arasında olağandışı yorgunluk, uyku bozuklukları, nefes darlığı, hazımsızlık ve mide rahatsızlıkları öne çıkıyor.
Olağandışı yorgunluk: Günlük aktivitelerle bağlantılı olmayan aşırı yorgunluk, kalp krizinin habercisi olabilir. Bu yorgunluk genellikle günün ilerleyen saatlerinde daha yoğun hissediliyor.
Nefes darlığı: Derin nefes almakta zorlanma veya nefes darlığı, özellikle efor sırasında daha belirgin hale geliyor.
Hazımsızlık ve mide rahatsızlıkları: Mide ekşimesi, hazımsızlık ya da karın ağrısı gibi semptomlar, hafif başlayarak zamanla şiddetini artırabilir.
Uyku bozuklukları: Uykuya dalmada veya uykuda kalmada güçlük, özellikle kadınlarda sık rastlanan belirtiler arasında yer alıyor.
Anksiyete ve kaygı: Kalp krizinden önce artan kaygı ve anksiyete hissi, vücudun verdiği bir uyarı olabilir.
ERKEN FARKINDALIK HAYAT KURTARIYOR
Uzmanlar, bu belirtileri yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalarının önemini vurguluyor. Erken farkındalık ve tıbbi müdahale, kalp krizine bağlı ölümlerin önlenmesinde kritik rol oynuyor.