Soğmatar Antik Kenti'nin binlerce yıllık sırrı

Şanlıurfa'nın derinliklerinde, tarihin sayfalarına ışık tutan bir antik kent yatıyor. Soğmatar, binlerce yıl öncesine uzanan bir medeniyetin izlerini taşıyor. Sadece bir antik kent değil, aynı zamanda gökyüzüne tapılan bir mabet olan Soğmatar'da, Ay tanrısı Sin'e adanan mağaradan Güneş tanrısı Şamaş'a tapılan tapınağa kadar birçok kutsal yapı bulunuyor. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkarılan onlarca kaya mezarı ve gizemli yazıtlar, burayı tarihçilerin ve arkeologların ilgi odağı haline getiriyor.

5

Şanlıurfa'nın derinliklerinde yer alan Soğmatar Antik Kenti, binlerce yıllık geçmişiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Firavunlardan kaçan Hz. Musa'nın yaşadığına inanılan bu antik kentte, gökyüzüne tapılan tapınaklar, gizemli mağaralar ve sayısız tarihi eser bulunuyor. Soğmatar, hem tarihi hem de mitolojik açıdan büyük öneme sahip bir yer. Bu antik kent, son yapılan kazılarla birlikte daha da ilgi çekici hale geldi.

İşte tarihin sayfalarına ışık tutan antik kentte ilişkin her şey:

Şanlıurfa'nın Harran ilçesinin 53 kilometre doğusunda yer alan Soğmatar Antik Kenti, sadece bölgenin değil, tüm Mezopotamya'nın kadim tarihine ışık tutan önemli bir yerleşim alanıdır. MS 2. yüzyıla tarihlenen bu antik kent, özellikle Abgar Krallığı Dönemi’nde, Harranlılar için kutsal bir merkez olma özelliği taşıyor. Soğmatar, bölgedeki Ay ve gezegen tanrılarına tapınılan bir ibadet alanı olarak bilimsel araştırmalarla da kanıtlanmıştır.

SOĞMATAR’IN ADI NEREDEN GELİYOR?

Soğmatar adı, Arapça “yağmur” anlamına gelen “Matar” kelimesinden türetilmiştir. Bölgenin kış aylarında bol yağmur alması, dağların eteklerinde bulunan sarnıçlar ve kuyularda toplanan suyun, yazın dağlarda otlatılan hayvanların su ihtiyacını karşılamasına olanak sağlamıştır. Bu nedenle, Soğmatar halkı bu yerleşimi, bugün bile “Yağmurlu” olarak adlandırmaktadır.

PARTLAR’IN ETKİSİYLE SOĞMATAR’IN KURULUŞU

Soğmatar, özellikle MS 165 yıllarında Partların (İranlılar) bölgeye gerçekleştirdiği yoğun saldırılardan sonra, Harran’daki halk tarafından güvenli bir sığınak olarak kurulmuştur. Antik kent, İslam Dönemi’ne kadar kutsal bir merkez olma özelliğini korumuş, hem dini hem de kültürel açıdan bölgenin önemli bir noktası olmuştur.

TARİHİ VE DİNİ ZENGİNLİKLERİYLE SOĞMATAR

Soğmatar’daki en dikkat çekici yapılar, Ay Tanrısı Sin’e tapınılan Pognon Mağarası, çevresindeki kayalarda yer alan tanrı kabartmaları ve yazıtlar bulunan Kutsal Tepe, farklı planlarda inşa edilmiş altı adet anıt mezar ile kaya mezarlarıdır. Bu yapılar, Soğmatar’ın dini anlamda ne denli önemli bir merkez olduğunu gözler önüne seriyor.

HAZRETİ MUSA İNANIŞI

Soğmatar’ın tarihsel ve dini önemi, halk arasında yaygın olan bir inançla daha da derinleşmiştir. Bölge halkı, Soğmatar’ın, Firavun’dan kaçan Hazreti Musa’nın bir süre yaşadığı yer olduğuna inanır. Bu efsane, Soğmatar’a mistik bir hava katıyor.

Soğmatar, hem arkeolojik hem de dini açıdan benzersiz bir öneme sahip olup, bölgeyi ziyaret edenlerin hem tarihsel bir yolculuğa çıktığı hem de inançlar arasında bir bağ kurduğu bir mekân olma özelliği taşır. Günümüzde hala etkisini sürdüren bu kutsal alan, ziyaretçilerini geçmişin derinliklerine götürürken, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasına olan saygıyı da gözler önüne seriyor.

SOĞMATAR'DA KUTSAL TEPE'YE YÖNELEN TAPINAKLAR:

1. Satürn Tapınağı:

Kutsal Tepe'nin yaklaşık 800 m. batısındadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş silindirik bir yapı olup, sadece temele yakın duvarlar ayaktadır. Bu yapının altında kayadan oyulmuş iki bölümlü bir mezar odası bulunmakta ve bu odalarda ikişer arkosolium yer almaktadır. Odaların kapısı Kutsal Tepe'ye bakmaktadır.

2. Şamaş (Güneş) Tapınağı:

Satürn Tapınağı ile Kutsal Tepe arasında, Kutsal Tepe'ye 400 m. mesafedeki bir tepeceğin (tümsek) üzerinde kare şeklinde bir yapıdır. İç tarafı küçük bir avlu şeklinde olup, güney, batı ve kuzey taraflarında birer arkosolium vardır. Avlunun girişi doğuya, (Kutsal Tepe'ye) bakmaktadır. Giriş kısmı taşlarla kapandığından içeriye girmek mümkün değildir.

3. Jüpiter tapınağı:

Kutsal Tepe'nin yaklaşık 700 m. batısındaki bir tepeceğin üzerindedir. Tamamen yıkılmış olmasına rağmen mevcut izlerden silindirik bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Alttaki kayadan oyma odanın girişi kapalı olup, kutsal Tepe'ye bakmaktadır.

4. Sin (Ay) Tapınağı:

Kutsal Tepe'nin yaklaşık 800 m. kuzey batısındadır. Mimari izlerden silindirik bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Alttaki kayadan oyma odanın girişi kapalı olup, Kutsal Tepe'ye bakmaktadır.

5. Venüs Tapınağı:

Kutsal Tepe'nin yalaşık 500-600 m. kuzeybatısındadır. Üç sıra taştan yapılmış kare bir temel üzerine oturan silindirik bir yapıdır. Kısmen yıkılmış olup, doğu ve güney taraflarında 6 sıra taş dizili duvarları ayaktadır. Buradaki yer altı odası diğer tapınaklara göre çok bölümlü olup, kapısı yine Kutsal Tepe'ye bakmaktadır.

6. Merkür Tapınağı:

Kutsal Tepe'nin 800 m. kadar kuzey-kuzeybatı yönündedir. Burada dikdörtgen tabanlı bir yapının izleri görülmektedir. Tapınağın altındaki mağara odanın Kutsal Tepe'ye bakan girişi taşlarla kapatılmıştır.

7. Mars Tapınağı:

Kutsal Tepe'nin 800 m. Kuzeyindeki dağın üzerindedir. Sadece üç duvarı ayakta olan bu tapınağın altında yer alması gereken mağara görülmektedir. Ancak Kutsal Tepe yönünde görülen taş yığının mağara odanın giriş kapısını kapatmış olabileceği tahmin edilmektedir.

Bu tapınağın güneyinde ve biraz aşağısında bir zamanlar dikdörtgen bir alanı çevrelediği anlaşılan yüksek bir duvarın kalıntıları vardır. Bu alanın kuzeyindeki küçük mağaraların birinde Süryânice bir yazıt bulunmaktadır.