Öğretmenlik Mesleği Kanunu yasalaştı! Coşkun: Mücadelemiz devam edecek

Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun, kanunun önemli kazanımlarının yanı sıra bazı eksikliklerine de dikkati çekerek “Taslağın yasalaşmış olması bizim açımızdan noksanlıkların kabulü değil; çabanın ve mücadelenin devamı anlamına gelmektedir.” dedi.

5

Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. 

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim- Bir-Sen) Şanlıurfa Başkanı İbrahim Coşkun, yazılı açıklama yaptı. Coşkun kanunun yasalaşmasının önemli bir adım olduğunu ancak bazı eksikliklerin olduğunu vurguladı.

Coşkun,  öğretmenlerin hak ve yetkilerinin güçlendirilmesi için çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.

COŞKUN: KANUNUN TAKDİRİ HAK EDEN MADDELERİ

Kanun ile birlikte öğretmenliğe atama, aday öğretmenlik süreci, adaylık sürecindeki disiplin hükümleri ve kariyer basamakları gibi konular yeniden düzenlendiğini kaydeden Coşkun, şunları belirtti:

“Öğretmenlik Mesleği ve Millî Eğitim Akademisi Kanunu görüşmeleri TBMM genel kurulunda tamamlandı; taslak yasalaştı. Asil öğretmenliğe atamada sınavın kaldırılması, AYM kararıyla dayanağı ortadan kalkan kariyer basamaklarının ve getirdiği mali hakların güvenceye alınması, eğitimcilere yönelen şiddete karşı caydırıcı hükümler getirmesi, 20 hizmet yılını tamamlayan öğretmenlere başöğretmenlik hakkı getirmesi Kanunun takdiri hak eden maddeleri.”

Coşkun, kanunun birçok önemli düzenleme içerdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: 

“Kanunla, öğretmenliğe atama, aday öğretmenlik süreci, adaylık sürecindeki disiplin hükümleri, kariyer basamakları, yöneticiliğe görevlendirme düzenleme konusu edilmekte; ilaveten Millî Eğitim Akademisi’nin yapısı, işleyişi, görev ve yetkileri, akademinin personel istihdamı ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı düzenleme getirilmektedir.  AYM iptal kararı üzerine kariyer basamaklarında ilerleme süreci yeniden düzenlenmiştir. Buna göre  sözleşmelilikte geçen süre dâhil en az 10 yıl hizmeti bulunan öğretmenlerden Akademi tarafından düzenlenen uzman öğretmenlik eğitimini tamamlayanların uzman öğretmen; en az 10 yıl uzman öğretmenliği bulunan öğretmenlerden Akademi tarafından düzenlenen başöğretmenlik eğitimini tamamlayanların başöğretmen ünvanı alması hüküm altına alınmıştır.”

 

“ŞİDDETE ARTIK SON VERECEK BİR ARAÇ OLMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR”

Özellikle, 20 yılını tamamlayan öğretmenlere başöğretmenlik hakkı verilmesinin ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı hükümler getirilmesinin önemine dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:

“Yine öğretmenlikte veya uzman öğretmenlikte 20 yılını tamamlayan ve Akademi tarafından düzenlenen başöğretmenlik eğitimini tamamlayanlara başöğretmenlik hakkı tanınmıştır. 20 yılını dolduran yaklaşık 230 bin öğretmenin başöğretmenlik ünvanı ve mali hakkına kavuşacak olması, kısmen de olsa beklentinin karşılık bulması, tecrübenin değer görmesi adına olumlu bir adımdır. Eğitim çalışanlarına yönelik kasten yaralama, hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme suçlarında verilecek ceza yarı oranda artırılacak; hapis cezaları ertelenmeyecek; kasten yaralama suçu tutuklama nedeni sayılacak; kamu hizmetlerinden yararlanmanın engellenmesi suçu kapsamına eğitim çalışanlarına yönelik şiddet de eklenecek; özel okul personeli de bu suçların mağduru olmaları hâlinde kamu görevlisi sayılacaktır. Eğitimcilerin uzun zamandır beklentisi olan eğitimciye şiddete taviz vermeyen, caydırıcı ve faili cezalandıran bir düzenlemenin, eğitimciye yönelen şiddete artık son verecek bir araç olması en büyük temennimizdir.”

“SORUN ÇÖZMEK YERİNE ÇÖZÜMÜ ÖTELEYEN EN ÖNEMLİ NOKSANIDIR”

Coşkun, eğitim uzmanları ve şube müdürleri için uzman/başöğretmenlik hakkı tanınmamasının, eğitimciler arasında sorunları çözüme kavuşturmak yerine erteleyen bir durum olduğunu belirterek,”Denetim üzerine öğretmenlik görevini yerine getirmede yetersizliği görülenlerin GİHS memur kadrolarına atanmalarına ilişkin taslak hükmünün genel kurul görüşmeleri sırasında kanun metninden çıkarılması olumludur.Şube müdürleri, eğitim uzmanları, araştırmacılar ve müfettişler için uzman/başöğretmenlik hakkı tanınmaması, Kanunun göze çarpan, eğitimciler arasında benimsenmesini zora sokan, sorun çözmek yerine çözümü öteleyen en önemli noksanıdır.” ifadelerini kullandı.

“MÜCADELEMİZ VE MESAİMİZ DEVAM EDECEKTİR”

“Taslağın yasalaşmış olması bizim açımızdan noksanlıkların kabulü değil; çabanın ve mücadelenin devamı anlamına gelmektedir. Eğitim-Bir-Sen olarak bu noksanlıkların giderilmesi, öğretmenlerin hak ve yetkileri ekseninde içeriğinin geliştirilmesi adına yetkili ve sorumlu kişi ve kurumlar nezdindeki çabamız sürecek, mücadelemiz ve mesaimiz devam edecektir.”