Dünya'nın arkeolojik hazinelerinden biri olan Göbeklitepe, insanlığın son 12 bin yıllık sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik geçmişine dair önemli ipuçları sunuyor. Ancak bu eşsiz miras, komplo teorileri peşinde koşanların da dikkatini çekiyor. Göbeklitepe'nin 12 bin yıl önce inşa edilmesi ve T biçimindeki sütunları, arkeoloji dışındaki bazı kişiler için cazip bir konu haline geldi. Kendilerini "araştırmacı" olarak tanıtan birçok kişi, bu tarihi alanla ilgili çeşitli efsaneler uydurarak, bilgi kirliliğine yol açıyor. Bazıları, Göbeklitepe'nin 'Ön Türk' uygarlığına ait olduğunu öne sürerken, diğerleri ise bu yapının uzaylılar tarafından inşa edildiğini iddia ediyor. Bu durum, hem bilimin itibarını zedeliyor hem de kamuoyunu yanıltıyor.
Alman arkeolog Klaus Schmidt’in öncülüğünde 1995 yılında başlatılan kazılar, Göbeklitepe’yi gün yüzüne çıkararak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağladı. Schmidt, bu eşsiz miras için "Kendi gücünün farkına varan insanoğlunun, doğanın parçası olmaktan çıkıp, ona hükmetmeye giden yolu açtığı yerdir" şeklinde bir tanım yapmıştı.
Şanlıurfa il merkezinin yaklaşık 22 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik köyü yakınlarında yer alan bu antik yapı topluluğu, dünyanın bilinen en eski kültürel yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Ortak özellikleri arasında, yuvarlak bir plan etrafında dizilmiş T biçimindeki 12 dikilitaş ve bunların arasındaki taş duvarlar yer alıyor. Yapının merkezinde ise, daha yüksek olan iki dikilitaş karşı karşıya duruyor. Bu düzen, Göbeklitepe’nin mimari ve kültürel önemini pekiştiriyor.
PİRAMİTLER KONUŞULUYORDU
Sadece Göbeklitepe değil, birçok arkeolojik miras üzerinde spekülatif veya komplo teorileri üretip para kazananlar söz konusu. Türkiye'deki komplocuların ilk hikaye durağı Mısır ve Maya piramitleriydi. Piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığını öne sürenlerden sonra bu kez Türkiye'deki arkeolojik miras üzerinden hayali senaryolar başladı. Göbeklitepe ise komplocuların en gözde mekanı halinde geldi.
EKSİK BİLGİYE SAHİPLER
Göbeklitepe, bugünkü uygarlığın, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sistemin ilk tohumlarının atıldığı yer olarak kabul ediliyor. Uzmanlar ise "Göbeklitepe bizim neolotik dediğimiz yani insanların ilk defa üretime geçtiği, yaban buğday ve arpanın bulunduğu, yerleşik yaşamın başladığı, köyden kente, kentten devlete, devletten imparatorluğa giden sistemin temellerinin atıldığı yer" bilgisini paylaşıyor.
Komplo simsarlarının 'yazıp, söyledikleriyle' adeta rant kapısı haline getirdikleri Göbeliktepe'nin gerçek hikayesini en iyi bilen isimlerin başında ise Anadolu Neolitik kültürü üzerine çalışmalarıyla bilinen Arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan geliyor. Prof. Dr. Özdoğan her defasında, "Değişik senaryolar üretenler var. Toplumun ilgisini çekmek için her konuda daima spekülatif yayın yapan kişiler vardır. Toplumun temel bilgisi eksik olduğunda, heyecan verici hikayeler uydurursanız, bu hikayeler insanların ilgisini çeker, siz de bunu kazanç haline getirirsiniz" diyor.
DÖRT YANA DAĞILDILAR
Öte yandan komplo teorilerini daha da ileri götürenler, Göbeklitepe'nin 'zaman kapsülü', 'ezoterizm ve ezoterik örgütlerin' doğduğu yer tanımlamasında bile bulunuyorlar. Prof. Dr. Özdoğan ise "Göbeklitepe Kültürü'nden çıkan insanlar ise 12 bin yıl önce üst kültürü taşıyan insanlar oluyor. Buradan çıkan insanlar önce Trakya üzerinden Balkanlar'a, Kuzey'de Kafkasya ve Asya'ya doğru yayılmaya bağlıyor. Böylelikle kültür aktarımı da gerçekleşiyor" bilgisini veriyor.