Jüstinyen Bendi önce ucubeye dönüştürüldü şimdi utanç tablosu! Eskişehir'de sandallar bizde çer çöp, atıklar…

Jüstinyen Su Bendi, restore edildiği 9 yıl öncesinden bu yana üzerine monte edilen demir korkuluk yığınları ile adeta bir ucubeyi andırıyordu. 7 yılı aşkın süredir iyice kaderine terk edildiği için de bağımlıların yuvası haline geldi. Tarihi bendin yosun kaplı deresi çamur deryasına, kenarındaki çöp ve madde atıkları ile mahallenin çöp merkezine döndü. Bend şuan; kurumuş ağaçları, kışın yakmak için tahtası sökülmüş yürüyüş yolları, madde almak için götürülen demir korkulukların boş yerleri ile tam bir utanç tablosu gibi duruyor. Madde bağımlıların merkezi haline gelen bölgenin, hak ettiği restorasyon çalışmalarının yapılıp, muhafaza edilerek turizme kazandırılması bekleniyor.

5

HALİLİYE- Yaklaşık bin 500 yıl önce Bizans İmparatorluğu tarafından yapıldığı tahmin edilen ve Karakoyun Deresi üzerine inşa edilen tarihi Jüstinyen Su Bendi ‘artık’ hak ettiği değeri görmeyi bekliyor.

FAKIBABA DÖNEMİNDE DEMİR YIĞINLARIYLA DONATILDI

Gazete İpekyol’dan Özlem Çelik’in haberine göre, Ahmet Eşref Fakıbaba’nın Şanlıurfa Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen'in ön ayak olup yaptığı restorasyon ile bendin önü demir merdivenler ve korkuluklar ile adeta bir ucubeye dönüştürüldü. Turizme hiçbir katkısı olmayan düzenleme sonrası bölge madde bağımlılarına ev sahipliği yapmaya başladı. 

PROJE BAĞIMLILARA YARADI

İddiaya göre, milyonlarca lira bütçe ayrılarak yapılan demir yığınları zamanla bağımlıların madde temini için kullandığı bütçe haline geldi. Yavaş yavaş sökülüp, kırılıp satıldı ve madde alımında kullanıldı. Tahta yürüyüş yolundaki tahtalar da kışın kırılıp burada ısınma amaçlı kullanıldı. 

NİHAT ÇİFTÇİ DÖNEMİNDE İDDİA BÜYÜK OLDU AMA… 

2017 yılında Nihat Çiftçi’nin belediye başkanlığı yaptığı dönemde “Bölgenin en prestijli yeri” olacak iddiasıyla bir restorasyon çalışmaları yapıldı ancak çevre düzenlemesi ve ışıklandırma çalışmaları da iddiayı karşılamadı. Geceleri ışıklandırma her ne kadar farklı bir atmosfer oluştursa da zamanla bu ışıklandırmalar da karanlığa gömüldü. Tarihi bölge tekrar bağımlıların yuvası haline geldi. O gün bugündür de değişen bir şey olmadı. 

TURİZM HARİKASI DEĞİL BAĞIMLILARIN YUVASI

Göbeklitepe Yılı ile kente gelen turist sayısı her geçen gün artarken yanından geçip gidilen bend, bahse konu bile olmuyor. Turizm destinasyonuna dahil edilmesi gereken yer; çöplerin yanısıra uyuşturucu madde atıkları, içki şişeleri, yosun tutmuş ve kötü kokan deresi, duvarlarında yazıları, kurumuş bitki ve ağaçları ile utanç tablosu gibi duruyor. Tahta yürüyüş yollarında ise sökülmüş, kırılmış tahtalar da tehlike arz ediyor. Geceleri tehlikenin boyutu daha da büyüyor. Bağımlıların mekanı haline gelen bölgenin yakınından dahi geçemeyen vatandaşlar rahat rahat evlerine dahi gidememekten şikayetçi…

RESTORASYONU BEKLENİYOR…

Hemen ilerisinde konuk evleri, karşısında restorasyonu devam eden Millet Hanı, bir tarafında Kurtuluş Müzesi ile kentin turizm ağında yer alan bend, hak ettiği restorasyon çalışmasını bekliyor. Hayal edilen ise tıpkı Eskişehir’e bir masal havası veren Porsuk Çayı gibi bir düzenleme. Etrafı yemyeşil, üzerinde sandalların gidip geldiği bir çay… 

Bendin; suyun ve kültürün buluştuğu önemli bir yer haline gelir mi, zaman gösterecek. 

JÜSTİNYEN SU BENDİ HAKKINDA

Jüstinyen Su Kemeri ve Bendi: 6.yy'da kentin kuzey yakası açıklarındaki “Kehriz Suyu”nun şehre aktarılması amacıyla yaptırılan bu eser, “Su Kemeri” mimarisinin Urfa’daki tek örneğidir. Su Bendi, Karakoyun Deresi'nde Millet Köprüsü ile Samsat Köprüsü arasında yer alıyor. Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından 525 senesinde Karakoyun Deresi’nin açtırılması sırasında yaptırıldığı tahmin ediliyor.