Bir Yol-Der, Şanlıurfa’da Gazze için ses yükseltti: Unutulan soykırım tekrarlanır

İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden işgali ve soykırımı, Şanlıurfa’da Bir Yol-Der tarafından yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

5

İsrail’in Gazze’de Filistin halkına yönelik saldırıları her gün artarak devam ediyor. Binlerce masum insan ve çocuğun hayatını kaybettiği bu soykırıma Şanlıurfalılardan tepkiler sürüyor. 

Daha önce de İsrail’e karşı Şanlıurfa’da eylem gerçekleştiren Yol Alanlar Kültür Eğitim ve İnsani Yardım Derneği (Bir Yol-Der) bugün ikindi namazı sonrası  Dergah Camii önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını Bir Yol-Der Başkanı Nusret Yılmaz okudu.

Yılmaz, Batı’nın mezhep ve meşrep ayrılıklarını kullanarak Müslümanları birbirine düşürdüğüne dikkat çekti ve Batı’nın Şii-Sünni ayrımını kışkırtarak İslam âlemini bölmeye çalıştığını vurguladı.

“Gazze'nin düşmesi tüm İslam coğrafyası için büyük bir tehlike oluşturuyor," diyen Yılmaz, Kudüs ve Filistin topraklarının özgürlüğü için desteklerin sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

Yılmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Batı’nın,mezhep ve meşrep taassubuyla bizi birbirimize düşürmelerine de artıkizin vermeyelim. Bakınız yıllardır batının şer ve fitne odakları;Şiilik veSünni’likle İslamâlemini birbirinden koparıp uzaklaştırdı?Artık uyanmanın ve yeryüzünü fitne ile dolduranlara cevap vermenin zamanıdır. Onlara gür sesimizle; size ne Şiilikten ve Sünnilikten diye haykırıp hadlerini bildirmeliyiz. Allah muhafaza, şayet Gazze düşerse tüm İslam coğrafyasının tehlike altında olduğunu unutmayalım. Öyleyse, Kudüs toprakları bir bütün olarak özgür oluncaya kadar, desteklerimizi sürdürmeliyiz. Tek dişi kalmış canavar olan Batı’ya seslenip diyoruz ki:“Filistin, Doğu Türkistan, Eritre, Moro, Somali, Bosna, Çeçenya, Arakan, Myanmar, Burma, Yemen, Fas, Libya, Afganistan, batı Trakya, Kosova,kısacası tüm Müslümanve mazlumların meselesi, bizim meselemizdir, bunu böyle bilesiniz…

1967 sınırları kapsamında iki devletli bir Filistin devleti fikrinin bir tuzaktan ibaret olduğuna inanıyoruz. Çünkü 1967 sınırlarını kabul etmek, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı gözden çıkarmak demektir. Doğu Kudüs, Batı Kudüs taksimatı asla kabul edilemez. Kudüs, doğusuyla batısıyla, Gazze şeridiyle bir bütün olarak Filistin toprağıdır ve Nübüvvetin;Hz. Ömer’in, Sultan Selahaddin’inin ve Sultan Abdülhamid Han’ınÜmmet’e emanetidir.Bakıldığında bu gün İsrail Siyonist yapının hiçbir meşru tarafının kalmadığı tüm dünya halkları tarafından anlaşıldığı görülmektedir. Çünkü Siyonist yapı gasıptır, işgalcidir, teröristtir, çocuk katilidir… 

Hak hukuk tanımaz, barbar, vahşi acımasız, hırsız ve soykırımcıdır.-Kardeşlerim! Adı, sanı, ırkı, mezhebi ve meşrebi, yaşadığı coğrafyası neresi olursa olsun; bizler Allah ve Resul’üne iman edenler olarak; her türlü zulme ve soykırıma karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. Hatırlayın ve asla unutmayın! Dün küçücük bedeniyle kıyıya vuran Alyan bebeği de, bir dolar karşılığında sınırı geçmek için mazlum kadınlara şınav çektiren batının ikiyüzlü şımarık çocuklarını da, kucağındaki çocuğuyla ayağına çelme takılanve düşürülen babayla dalga geçen batının soytarı uşaklarını da unutmadıkve asla unutmayacağız…Sırpkatillerinin katlettikleri 8 binden fazla Bosnalı Müslüman kardeşlerimizin kanını da unutmadık unutmayacağız. Kardeşlerim! Bilge komutan Aliya İzzetbegoviç’in şu tarihi sözleriyle, bitirmek istiyorum: ‘Bunu hiç unutma evlat: Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bu günkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur! Ne yaparsanız yapın, soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” Bizde buradan, Şanlıurfa’dan tüm dünya liderlerine sesleniyor ve diyoruz ki: ‘Eğer kalplerinizdehala merhamet adına, acıma hissitaşıyorsanız; toplanın ve ne pahasına olursa olsun; bir an önce Gazze’deki soykırım talan ve yıkımı durdurun. Durdurmak için, ne gerekiyorsa yapmaya çalışın, ama bunu kınamalarla değil güç ve kuvvetle birleşerek yapmaya çalışın! Şayet bunu yapmazsanız, sizde işlenen suçların ortağı olduğunuzu unutmayın… Davamızın sonu Allah’a hamd etmektir. Allah’ım! Zalimleri ve zulme sessiz kalanları da sana havale ediyoruz.”