Yüksek enflasyon ve Türk lirasındaki değer kayıplarının etkisiyle, birçok yatırımcı birikimlerini değerlendirmek amacıyla farklı yatırım araçlarına yöneliyor. Bu dönemde gözler, Amerika Merkez Bankası'nın (Fed) eylül ayında alacağı faiz kararında yoğunlaşmış durumda. Ancak, konut fiyatlarındaki durgunluk ve faiz oranlarındaki artış, bazı yatırımcıları ellerindeki mülkleri satıp paralarını faize yatırma düşüncesine yöneltiyor.
Önde gelen ekonomistler, bu stratejinin ciddi riskler taşıdığını vurguluyor. Selçuk Geçer, özellikle bu yöntemden kaçınılması gerektiğini belirtiyor. Geçer, “Konut fiyatları şu anda enflasyon karşısında artış göstermiyor. Enflasyonun altında kalan konut fiyatları, o ürünün değerinin düşük olduğunu gösterir. Parası olanlar için bu dönemde birikim yapma fırsatı var, olmayanlar için ise kayıp dönemi. Evini satıp faize yönelen bir yatırımcı, gelecek yıl o evi geri alırken zorluk yaşayacak, çünkü konut fiyatlarında büyük bir patlama bekleniyor” ifadelerini kullandı.
Geçer ayrıca, gayrimenkul ve arsa piyasasında da önemli değişiklikler yaşanacağını öngörerek, “Türkiye’nin enflasyonu düşük göstermeye yönelik çabaları, beklenti enflasyonunu artırıyor ve bu durum faizlerin düşmesine yol açacak” şeklinde konuştu.