Şanlıurfa’da İsmail Heniyye için protesto! “Zalimlere biat etmeyen her Müslüman hedefte”

31 Temmuz’da İsrail ordusunun Tahran’daki hava saldırısında hayatını kaybeden Hamas lideri İsmail Heniyye için, Şanlıurfa’da Dergah Camii önünde Kitap Vakfı tarafından düzenlenen basın açıklamasında, işgalci rejimin Gazze’deki saldırıları kınandı. Kitap Vakfı Başkanı Av. Mustafa Fuad Balıkçı, “Zalimlere biat etmeyen her Müslüman, ister Sünni ister Şii olsun, yok edilmesi gereken bir düşmandır” diyerek, Müslümanların birlik olmaları çağrısında bulundu.

5

İran'da suikast sonrası hayatını kaybeden İsmail Heniyye ve katledilen Gazzeliler için protesto amacıyla eylemler düzenlendi.

Direniş Çadırı tarafından organize edilen eylemler, Şanlıurfa dahil olmak üzere yaklaşık 20 ilde yapıldı.

Şanlıurfa’da da Kitap Vakfı öncülüğünde  ikindi namazı çıkışı Dergah Camii önünde basın açıklaması yapıldı.

Açıklamayı, Kitap Vakfı Başkanı Av. Mustafa Fuad Balıkçı yaptı.

Balıkçı, aynı ilde ve aynı konuda farklı açıklamalar yapılmasının kamuoyuna parçalı bir görüntü vermesini uygun görmediklerini belirtti. Heniyye’nin katledilmesinin ardından düzenlenen eylemlere dikkat çeken Balıkçı, işgalci rejimin Gazze’deki sivil hedeflere saldırılarının artarak devam ettiğini vurguladı.

BALIKÇI: SAVAŞI BÜTÜN BÖLGEYE YAYMAK İSTEDİKLERİNİ, AÇIKÇA GÖSTERMİŞTİR

İşgalci rejimin Gazze’nin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bulunan Filistinlilerin sığındığı Hamame adlı okula düzenlediği saldırı sonucu 16 masum insanın hayatını kaybettiğini belirten Balıkçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İşgalci rejim iki gün önce Gazze’nin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bulunan Filistinlilerin sığındığıHamame adlı okula saldırı düzenledi ve aralarında çocukların da bulunduğu 16 masumu katletti. Bu suikast ve katliamlar, siyonist rejim ve en büyük destekçisi Amerika’nın;  ateşkes ve barış istemediklerini,  bütün uluslararası hukuk kurallarını alenen ve pervasızca çiğnediklerini, insani ve ahlaki hiçbir ilkeye uymadıklarını,  ve savaşı bütün bölgeye yaymak istediklerini, açıkça göstermiştir. Bugün dünya barışı bütün zamanlardan daha ağır bir şekilde kötülüğün ve şeytani güçlerin tehdidi altındadır.  İşgalci rejim ve Amerika başta olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya ve onların safında yer alanların oluşturduğu Batı, bu kötülüğün ve şeytani gücün kurumsal yapılarıdır. Bugündünya barışına yönelik en büyük tehdidin Batıdan ve NATO gibi Batılı kurumlardan kaynaklandığına şahitlik ediyoruz”

“BÜYÜK KARGAŞALARIN YAŞANACAĞI GÜNLERE YAKLAŞIYORUZ”

“Asla alışmamamız ve kabullenmememiz gereken,çok büyük zulümlerin yaşandığı, olağanüstü günlerden geçiyoruz.” diyen Balıkçı şunları söyledi:

Peygamber katillerinin torunları, atalarının yolunu takip ediyor, katliamlarına, cinayetlerine, suikastlarına, yalan, ifsat ve yıkımlarına alenen ve son sürat devam ediyor, dünyanın bir kısmı gönüllü, bir kısmı da korkudan onlara destek oluyor. Bu düzen böyle devam etmez, bu kadar mazlumun ahı yerde kalmaz, tarih nice kudretli imparatorlukların yıkılışına, nice azgın kavimlerin helakine şahittir.  Sadece zulmedenlere isabet etmekle kalmayacak fitne dolu günlerden geçiyoruz.  Öyle sanıyorum ki sessiz kalanların,belki de bütün dünyanın,çok ağır bedeller ödeyeceği büyük kargaşaların yaşanacağı günlere yaklaşıyoruz.

Balıkçı, ABD Kongresi’nde konuşan ve yaptığı zulümleri savunan siyonist liderlerin alkışlandığına dikkat çekerek, “Tarihin, Amerika ve itiraz etmedikleri için bütün insanlık adına kara bir leke olarak kaydettiği bu rezilliğin hesabı, elbette zamanı geldiğinde sorulacaktır” dedi.

“YÖNETİCİLERİMİZ NE SÖYLÜYOR VE NE YAPIYOR?”

İşgalci rejimin Batı’nın sınırsız desteğiyle zulüm işlediğine dikkat çeken Balıkçı, Türkiye’nin işgalci rejimle olan ilişkilerine de vurgu yaparak, şunları belirtti:

“Türkiye’nin işgalci rejimle olan siyasi, diplomatik, askeri, kültürel ve diğer ilişkileri devam ediyor. İşgalci rejimle olan serbest ticaret antlaşması halen devam ediyor.  Siyonist rejimin en büyük destekçisi Amerika’nın ve NATO’nun İncirlik, Kürecik ve diğer üsleri halen aktif bir şekilde bu katliamı yapanlara kritik hizmetler sunmaya devam ediyor.  Bir tarafta bu utanç verici gerçekler diğer tarafta yöneticilerimizinNetanyahu’yu Hitler’e benzetmesi, onun hakkında soykırımcı, terörist ve Gazze kasabı gibi ifadeler kullanması sizce de büyük bir çelişki değil mi? Aynı şekilde bir zamanlar Libya ve Dağlık Karabağ'da yapmış oldukları gibi Filistinliler'e yardım etmek için İsrail'e girebileceklerini söylemeleri büyük çelişki değil mi?  Yöneticilerimiz sözlerinde samimi iseler niçin halen Türkiye üzerinden petrol gitmeye devam ediyor?  Niçin çifte vatandaşlık sahibi gönüllülere gidip Filistinlileri katletme imkânı veriliyor? Niçin işgalci rejimle olan diğer ilişkiler halen devam ediyor?  Ve niçin üsler halen aktif bir şekilde onlara hizmet sunuyor?”

SOSYAL VE KÜLTÜREL BÜTÜN İLİŞKİLERİ SONLANDIRIN

Balıkçı konuşmasının devamında şunları kaydetti:

Hiçbir İslam ülkesine insanlık düşmanı, adalet düşmanı, zalim ve sömürgeci Batı bloğunda yer almak yakışmaz. Gazze katliamında kötü bir sınav veren yöneticilere sesleniyoruz.   Gelin bu ağır suça bari bundan sonra ortak olmayın. Bakü -Tiflis - Ceyhan boru hattı ile işgalci rejime yapılan petrol sevkiyatını durdurun, işgalci rejimin Gazzeli kardeşlerimizi katleden tanklarına, uçaklarına, zırhlılarına ve diğer araçlarına yakıt temin etmekten vazgeçin.  Bir an önce işgalci rejimle olan siyasi, askeri, diplomatik, sosyal ve kültürel bütün ilişkileri sonlandırın.     İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere Amerika ve NATO’nun bütün üslerini kapatın.

“PARÇALANIP BÖLÜNMEMELİYİZ”

Şehit ve büyük İslam şahsiyeti İsmail Heniyye’yi tekrar rahmetle anıyorum, Rabbim onun şehadetini kabul etsin, ecrini arttırsın. Düşman sünnilerin en gözde liderini şiilerin kalbinde bir suikastle şehit etti.   Zalimlere göre kendilerine biat etmeyen ve teslim olmayan her Müslüman ister sünni ister şii olsun yok edilmesi gereken bir düşmandır.  Nitekim bu düşüncelerini hayata geçiriyorlar, bebeklerimizi bile katlediyorlar.  Dikkatli olmalıyız.  Bu fitneye asla prim vermemeliyiz.  Parçalanıp bölünmemeliyiz.  Bütün tepkimizi, öfkemizi ve lanetimizi düşmana yöneltmeliyiz. “