Önen, o gece Soylu ile birlikte oradaydı

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşadığı olayları bir söyleşide anlattı. Soylu, kimde silah var sorusuna Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen'den olumlu yanıt aldığını ve birlikte TRT'ye gittiklerini söyledi.

5

15 Temmuz gecesi FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi, milletin iradesine ve demokrasiye yönelik büyük bir tehdit oluşturdu. O gecenin tanıkları 15 Temmuz’un sekizinci yılında da o geceyi anlattı.

O tanıklardan ve o gecenin önemli isimlerinden biri de o dönem İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu… Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 15 Temmuz gecesi yaşananları Yeni Şafak’a anlattı. 

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen detayı ise dikkat çekti. 

İşte Soylu’nun o geceyi anlattığı söyleşide Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen ile yaşananları aktardığı bölümü:

“HEP BERABER MECLİSE GİTME KARARI ALDIK”

“O arada TRT işgal edildi. CNN’de İstanbul’da işgal edildi. Orada bir karar verdik. İlk önce psikolojik bir üstünlük sağlanabilmesi için TRT’nin, CNN’in de işgalden kurtarılması lazımdı. O gün Bahçeşehir’deki teşkilattaki arkadaşlarımızı aradım. İstanbul’da oraya sevk edebileceğimiz arkadaşlarımızı aradım ve mesaj attım CNN için. Aynı zamanda da Ankara için de beni kim arıyorsa TRT’ye yönlendirdik. Bu sırada Cumhurbaşkanımızla ilgili arkadaşlarımız irtibatlarını sürdürüyorlardı. Ve bu esnada Meclis Başkanımız geldi, hep beraber Meclis’e gitme kararı aldık ve “Ayrı ayrı yollardan gidelim” dedik. Meclise giderken İsmet Yılmaz Bakanımızı Çankaya’da bıraktık. Ve helalleşerek ayrıldık. Bu arada uçaklar uçuyordu, Çankaya işgal edilebilir gibi şeyler oluştu. Döndük, Meclis’e gittik içeri girerken uçaklar alçak uçuşta, sonik patlamalarla beraber Meclis’in üzerinden geçiyordu.

Meclis Genel Kurulu’nun kapısını açmak lazımdı. Anahtar istendi, gelen anahtarlar açmadı. Ben omuzumla kanırtmaya çalıştım, bu daha sonra yanlış anlaşılır diye vazgeçtik, yine anahtar getirdik. Bağırış çağırışlar oldu “Niye getirmiyorsunuz” diye. Biz de endişe ettik. “Acaba başka bir oyunla mı karşı karşıyayız” diye. Onlar da heyecandan bulamadı… Sonra anahtar bulundu, kapıyı açtık içeriye oturduk.

SOYLU’DAN EMİN ÖNEN’E, “GEL ARKADAŞ TRT’YE GİDİYORUZ”

Bu sırada amcamın oğluna ve yanımızdaki herkese, “Arayanlara herkes TRT’ye gitsin, oranın alınması lazım” diyoruz. Oradan bir telefon geldi, “TRT tam alınmak üzere, Bakan Bey buraya gelirse moral çok yüksek olur” dediler. Biz de oradan atladık ve TRT’ye gittik. Özgür Özel TRT’ye gitmeden önce benim “Arkadaşlarla TRT önünde buluşacağım gençlerle” dediğimi iddia ediyor, yalan söylüyor. Sanki ben orada olanların kim olduğunu biliyormuşum da bana oradan benim arkadaşlarım gel dermiş gibi. Yakışmayacak bir yalan. Tam tersi biz Meclis Başkanımıza “Biz arkadaşlarımızla birlikte TRT’ye geçiyoruz” dedik. Hüseyin Kocabıyık ve daha sonra kapıda gördüğüm Şanlıurfa Milletvekilimiz Abdülkadir Emin Önen birlikte. O da şöyle oldu; kapıda gördüm 3 kişi geliyor onlar. “Hanginizde silah var” dedim. Abdülkadir Bey “Bende var” dedi. “Gel arkadaş TRT’ye gidiyoruz” dedim. Hep beraber TRT’ye gittik. Sonra TRT’nin önünde çok insan toplandı.

“BUNUN ÜNİFORMASINI ALALIM”

Önümüzden bir grup yukarı doğru çıkıyordu. Biz de koruma arkadaşlarla beraber yürüyerek hep beraber yukarı çıktık. Arkamızdan da millet geldi topluluk halinde. Kimileri orada gördüğü askerleri etkisiz hale getirmeye çalıştı. Bu arada da her taraftan “Vatandaş askerleri öldürüyor” gibi FETÖ’cü tezviratlarla karşı karşıya kaldık, ama öyle bir şey söz konusu olmadı. Sonra oradaki darbeci subay Yarbay Ümit Gençer derdest edildi. Arkadaşlarla birlikte “Bunun üniformasını alalım” dedik. Üniformayı aldık. Bu esnada orada bir vatandaşımız “Bu üniformayı bana verir misiniz?” dedi. Biz de verdik. Sonra 4-5 yıl sonra bir 15 Temmuz gecesi bir anmada Kızılay’da birisi yanıma geldi. Dedi ki: “O üniformayı siz bana vermiştiniz ama o sizin hakkınız. Sizden randevu istiyorum Bakanım o üniformayı size getireceğim.” Ve o üniformayı bana getirdi. O şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üniformasıydı. İlk günden itibaren o FETÖ’cünün o üniformayı giymeye hakkı yoktu. Şimdi biz o üniformayı o gecenin bir hatırası olarak muhafaza ediyoruz.”