Coşkun: Milletimizin irfanıyla gösterdiği direniş ve diriliş destanı

Memur-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Coşkun, FETÖ'nün hain darbe girişimine karşı milletin ortaya koyduğu direniş ve diriliş iradesinin küresel şer odakları için sonsuz bir kâbus olduğunu vurguladı.

5

ŞANLIURFA- Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, 15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Coşkun, 15 Temmuz'un milletin bağımsızlık ve özgürlük ruhunu bir kez daha perçinlediğini belirterek, şu ifadelere yer verdi

“15 Temmuz, uluslararası vesayet odaklarının birliğimizi ve beraberliğimizi bozarak Türkiye’yi hizaya getirmek istediği darbe ve işgal girişiminin adıdır. Bu amaca ulaşmak için milletimizi oluşturdukları kaosa hapsetmeye ve vatan topraklarını işgale açık hale getirmeye çalıştılar. Amaçlarına ulaşmak için önceki darbelerde olduğu gibi içerideki maşalarını harekete geçirdiler. Devletin kurum ve kuruluşlarına sızdı kökü okyanus ötesindeki terör örgütü FETÖ 15 Temmuz gecesi devletin tüm stratejik kurumlarını ele geçirmeye kalkışırken, bir yandan da Boğaziçi Köprüsü’nden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Özel Harekat’a, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar muhtemel direniş noktalarına saldırı düzenlendi.

15 Temmuz ihanetinin derin planlarına karşı, aziz milletimizin direnişi ve diriliş iradesi, sinsi terör örgütünün ihanetinden daha büyük ve daha cesurdu. Silahlara, tanklara, uçaklara karşı milletimizin her bir ferdi canı pahasına meydanlara aktı, ihanet şebekesinin acımasız saldırılarına karşı çıplak elleriyle direndi. 24 saatten kısa süren ihanet kalkışmasında 250 kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu. Memur-Sen ailesi olarak kalkışmanın ilk dakikalarından itibaren Genel Başkanımız Ali Yalçın’ın çağrısıyla meydanlara indik. 81 ilde bütün teşkilatlarımızla, örgütlü yapımızla küresel vesayetin maşası FETÖ’cü hainlere karşı direnişe katıldık. Gönüldaşlarımız, kardeşlerimiz Prof. Dr. İlhan Varank’ı, Yusuf Elitaş’ı, Ali Alıtkan’ı, Cuma Dağ’ı ve Kutlu Nebi’yi şehit verdik. Ama milletimizle birlikte vatanımızı, küresel şer odaklarının inisiyatifine terk etmedik. Her 10 yılda bir darbeyle hizaya getirilmek istenen Türkiye’miz için 15 Temmuz bir dönüm noktası ve yeniden dirilişin, küresel şer şebekesi ve maşaları için ise sonsuz bir kâbusun ilk adımı oldu.

Küresel şer odakları kavgayı kaybetse de emellerinden vazgeçmedi. Türkiye’ye istediklerini yaptırmak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaktan geri durmadı. Darbe kalkışmasını meşrulaştırmayı deneyen, kontrollü darbe söylemleriyle FETÖ ihanetini aklamaya çabalayan kesimlerin daha sonra FETÖ’den hareketle mütedeyyin camiayı töhmet alında bırakan algı çalışmalarına tanık olduk. Tüm bunların yanı sıra ekonomik saldırılardan siyasi kumpaslara, terör saldırılarından algı operasyonlarına kadar her alanda farklı kalkışmalarla sonuç almayı denediler. Bugün de benzer bir girişimin sığınmacılar, İslamofobi ve yabancı karşıtlığı üzerinden toplumsal kaos oluşturmak için sahnelendiğini görüyoruz. Ancak milletimizin birliğini, beraberliğini hedef alan bu tür girişimler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılı olamayacaktır. Aziz milletimizin 15 Temmuz’da ortaya koyduğu irade, vatan topraklarına ve geleceğine sahip çıkma irade ve feraseti her oyunu bozduğu gibi bu oyunları da boşa çıkaracaktır. 15 Temmuz Darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. Bu süreçte şunu çok net bir şekilde idrak ettik; milletimizin irfanıyla gösterdiği direniş ve diriliş destanı, şehitlerimizin aziz hatırası, istiklal ve istikbalimizin en büyük teminatıdır. Memur-Sen ailesi olarak şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize sağlık, sıhhat ve afiyet diliyoruz”