Türkiye, kripto varlıklar için ilk yasal çerçeveyi oluşturan bir düzenlemeyi kabul etti. Bu gelişme, sektörde heyecanla karşılandı ve birçok değişimin habercisi olacak.
Müşterilerin kripto varlıklarını nakde veya kripto varlığa çevirebilmelerine imkan veren ve ATM olarak bilinen elektronik işlem cihazları, faaliyetlerini kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde sonlandırılacak. Faaliyetini sonlandırmayan ATM'ler yetkili idareler tarafından kapatılacak.
Düzenleme, vergilendirme konuları başta olmak üzere birçok açıdan sektörde merak uyandırmıştı. Ancak yasada yatırımcılardan vergi alınmasına dair herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Bunun yerine, Türkiye'de faaliyet gösterecek platformların yıllık gelirlerinin belirli bir kısmı SPK'ya ve TÜBİTAK'a ödenecek.
Yeni düzenlemeler, kripto varlık platformlarının lisanslama süreçlerini de içeriyor. SPK'den izin almadan faaliyet gösteren platformlar için ciddi cezalar öngörülüyor. Ayrıca, lisans almayı reddeden platformlar, müşteri haklarını koruyarak üç ay içinde tasfiye edilme kararı almak zorunda kalacaklar.
Kanunla birlikte, Türkiye'de hizmet vermeyen ve lisans almayan yurt dışı merkezli platformlar için de işlem yapılmayacak. Ülke içinde iş yeri açılması veya tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmesi izinsiz kripto hizmet sağlayıcılığı olarak kabul edilecek ve yasal yaptırımlara tabi tutulacak.
Kripto varlık hizmet sağlayıcıları için mali denetim ve bilgi sistemleri bağımsız denetimi ise SPK tarafından belirlenen kuruluşlarca gerçekleştirilecek. Ayrıca, yönetim kurulu üyeleri ve diğer mensuplar için de ciddi cezai yaptırımlar öngörülüyor.
Bu düzenlemeyle birlikte Türkiye, kripto varlıkların hukuki çerçevesini belirleyerek sektöre yönelik önemli adımlar atmış oldu. Söz konusu düzenlemelerin, sektörde nasıl bir değişim ve düzen sağlayacağı ise ilerleyen süreçlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacak.