Yaşamevi Kadın Dayanışma Başkanı Sema Köroğlu, yaklaşan yerel seçimler öncesi önemli bir açıklama yaptı.
Köroğlu, yerel yönetimlerin önemini vurgulayarak şunları söyledi:
"Yerelde halkın kendisiyle ilgili kararlar alacağı, kendi önceliklerini belirleyeceği, yerel yönetimlerin işleyişinde şeffaflığı, çoğulculuğu, katılımcı demokrasi ilkelerini hayata geçiren, yetkilerin halkın en yakın birimi olan yerel yönetimler tarafından kullanılmasına, merkezin yerel üzerindeki vesayetin sonlandırmasına ihtiyaç vardır. Yerel yönetimlerin gelişmediği toplumlarda demokrasiden bahsedilemez. Demokrasi yerelden başlar."
“KADINLAR DEMOKRASİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR UNSURUDUR”
Kadınların yerel yönetimlerde yeterince temsil edilmediğini vurgulayan Köroğlu, "Şehir nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, kadınlar yerel karar alma mekanizmalarına tam ve eşit bir biçimde dahil olamamaktadırlar. Kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsil edilmesi anayasal bir hak ve demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur." ifadelerini kullandı.
Köroğlu, "Kadın dostu bir kentin var olabilmesinin temel koşulu, kadınların ve kız çocuklarının kente dair gerek alt yapısal, gerek sosyal, gerekse mekânsal ihtiyaçlarının doğru şekilde analiz edilebilmesi ve bu ihtiyaçlar değerlendirilerek kadınlara özel kentsel hizmetler tasarlanması; tüm hizmetlerin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından değerlendirilerek sunulmasıdır." dedi.
Köroğlu, "Kadın dostu kent" için bir dizi talepte bulundu:
Nüfusu 100.000'i geçen belediyeler sığınak açma yükümlülüğünü ve nüfusu ne olursa olsun her belediyenin kadın danışma merkezi açma zorunluğunu yerine getirilmeli,
Her belediye kendi yerelinde şiddete maruz kalan kadınların erişebilir mekanizmaları yaygınlaştırılmalı,
Kadına yönelik şiddetle mücadelede uzmanlaşmış sosyal hizmet uzmanı hizmeti sunulmalı,
Her mahallede kadınların yaşamsal problemleri yanında hukuki ve psikolojik destek sağlayacak kadın danışma ve dayanışma merkezleri açılmalı,
Yerel yönetim bütçeleri belirlenirken bütçelemenin toplumsal cinsiyete duyarlı yapılmalı,
Sokak güvenliğini sağlamak için aydınlatmalar ve kaldırımlar iyileştirilmeli,
Spor yatırımlarına aktarılan kaynakların adil dağıtılması; mahallelere sadece çim/halı saha yapılmaması, kız çocukları ve kadınların istek ve ihtiyaçlarına dönük yatırımlar gerçekleştirilmeli,
Üreme sağlığı hizmetleri ücretsiz, kolay ve ulaşılabilir olmalı,
Kent, engellilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn edilmeli,
Yerel yönetimler iklim krizi ve doğal afetlere ilişkin koordinasyon birimleri oluşturulmalı,
Yerel yönetimler tüm çalışmalarını ekolojik dengeyi gözeterek planlamalıdır.
Köroğlu, "Katılımcı, demokratik yerel yönetim anlayışını örgütlemek hayatımıza ve geleceğimize sahip çıkmanın olmazsa olmazlarındandır. Kadın dostu bir kentin inşa edilmesinin en önemli koşulu kadınların karar alma süreçlerinde yer almaları ve kendilerini etkileyen yerel politikalar üzerinde söz sahibi olmasıdır." diye konuştu.
Köroğlu, "Geleceğe; Eşitlikçi bir toplum, Yaşanılır bir kent ve toplumun her kesimi için “Kadın Dostu Kent” diyoruz!" diyerek sözlerini tamamladı.