Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı (ŞUAHED) Dr. Hacı Yusuf Eryazğan hakkında geçen yıl katıldığı bir televizyon programında 0-2 yaş aralığı çocuklara yapılan aşıların tedarikinde sıkıntı yaşandığını dile getirmesi sonrası dava açılmıştı. Eryazğan bugün hakim karşısına çıktı.
Eryazğan, dava sonrası Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü önünde meslektaşları ile birlikte basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına, 26 ilden gelen hekimlerde katılırken, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Türkü Nehir Yağmur, Birlik Dayanışma Sendikası Başkanı Derya Mengücük, TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Doğan Eroğlu ve Hekimbirliği Yönetim Kurulu Üyesi Onur Uysal da Doktor Hacı Yusuf Eryazğan’ın yanında olduklarını ifade eden bir açıklama yaptılar.
Eryazğan açıklamasında, "Bizler meslek örgütü temsilcisiyiz. Doğruları söylemek için, hakkı hukuku savunmak için, halkın sağlığını düşünmek için bu görevlerdeyiz. Yalan söyleyerek, iftira atarak bizi korkutamazsınız, sindiremezsiniz. Dün olduğu gibi bugün de doğruları söylemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“YALANCI KİM”
Eryazğan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"2021 Ekim ve Kasım aylarında eksik olan Hepatit-A BCG ve OPA ayılarını Şanlıurfa il Sağlık Müdürlüğü'ne sözlü ve yazılı olarak bildirmemize rağmen, Halk Sağlı Genel Müdür Yardımcısı'na durumu iletmemize rağmen sorunlar çözülmemiş ve sorulan sorulara cevap verilmemişti. Tabi ki her meslek örgütü gibi bilimin ışığında, halkın sağlığını ve çocuklarımızın geleceğini düşünerek bu sorunu kamuoyuyla paylaşmamız gerekliydi. ŞUAHED Başkanı konuyu kamuoyuyla paylaşmak için ve doğruları söylemek için bir yayına katıldı ve gerçekleri söyledi. Söylenen bu gerçeklerden rahatsız olan bakanlık inanılmaz bir hızla müfettiş görevlendirdi. Sorunların çözülmesi yönünde ne yazık ki bu hızı hiç göremedik! İlgili müfettişe, ŞUAHED Başkanı Hacı Yusuf Eryazgan doğruları tekrar anlatı. Aynı soruşturmada şahit olarak ifadesi alınan ŞUAHED Yönetim Kurulu Üyesi Harun Mesut Atmacaoğlu ve ŞUAHED Denetleme Kurulu Üyesi Neylan İlkim Kendirci de tekrar tekrar doğruları anlattı. Müfettiş raporunda, yaptığı konuşma ile ilgili idari ve disiplin cezası düşünülmeyen Hacı Yusuf Eryazgan için Savcılığa başvurulması ve sansür yasasından halkı yanlış bilgilendirme yaptığına dair suç duyurusunda bulunulması önerilmiştir.
Şimdi büyük bir akıl tutulması yaşadığımızın bariz bir örneğini az önce söyledik. Buradan o müfettişe soruyoruz. Bir kişiye idari ceza düşünmüyorsunuz, disiplin cezası uygun görmüyorsunuz ama savcılığa yalan beyandan suç duyurusu yapılsın diyorsunuz! Müfettiş kendi raporunda koyduğu tablolarda açık açık bir dönem bakanlığın aşı göndermediğini kabul edip yazmışken yalancı kim !! 2 tane şahit açık açık ifadelerinde 'Aşı yoktu. Biz şahidiz.' demiştir. Buna rağmen Müfettiş, raporunda Hacı Yusuf Eryazgan'ı doğrulayan yok diyerek yalan beyanda bulunmuyor mu? Yalancı kim! Türkiye'nin her yerinden elimizde belge belge aşı erteleme listeleri var.
Yani o dönem aşıları yapılamamış, aşı yokluğundan dolayı ertelenmiş çocuklar var. Bunu da mahkemeye sunduk, soruyoruz. Yalancı kim!!
Davayla ilgili haberlerin altında sosyal medyada 'doktor doğru söylüyor. Biz o dönem gittik aşı bulamadık.' diyorlar. Soruyoruz yalancı kim!!
"İşte tüm bu doğrularla Sağlık Bakanlığı'na sesleniyoruz! Gerçekten o dönem aşı tedarikini kim sağlayamadı? Kimler aşı stoklarını düzgün yapmadı ise kimler genişletilmiş bağışıklama programındaki görevlerini salladıysa onlar hakkında sizden suç duyuruları yapmanızı bekliyoruz. Siz bunu yapmazsanız biz adımız gibi eminiz ki bu davdan aklanacağız ve sonrasında yine sizin eksiğinizi tamamlayıp, tüm saydığımız yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bizler meslek örgütü temsilcisiyiz. Doğruları söylemek için, hakkı hukuku savunmak için, halkın sağlığını düşünmek için bu görevlerdeyiz. Yalan söyleyerek, iftira atarak bizi korkutamazsınız, sindiremezsiniz. Dün olduğu gibi bugün de doğruları söylemeye devam edeceğiz".